17.09.20 basın özetleri

Alithia gazetesi:

Şarl Mişel ve Ursula Fon Der Layen’den Türkiye’ye önlemler hakkında iki yeni mesaj -

“Dayanışma sadece sözle olmaz, dayanışma pratikte olur – Fon Der Layen: Kıbrıs ile Yunanistan Avrupa’nın tam dayanışmasına güvenebilirler – Anastasiadis ile Mitsotakis arasında Brüksel zirvesi öncesinde koordinasyon”

Gazete bu başlıklar altındaki haberinde şöyle yazıyor:

Türkiye’ye Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine yönelik iki mesaj daha geldi. İlki Avrupa Konseyi Başkanı Şarl Mişel’den ikincisiyse Komisyon Başkanı Ursula Fon Der Layen’den. Şarl Mişel Kıbrıs’a dayanışma mesajı verirken “Türk tahriklerinin sadece Kıbrıs ya da Yunanistan’ı ilgilendiren bir konu olmadığını” söyledi. Şarl Mişel “Dayanışma sözlerle değil pratikte gösterilir ve bunun dahice bir tutum içinden hayat bulması lazımdır ki mümkün olan en iyi sonuçları elde edelim” dedi. Ursula Fon Der Layen “Türkiye’nin komşularını korkutmasının hiçbir gerekçesi olamaz” diyerek “bu işin tek yolunun diyalog olduğunu” söyledi. Fon Der Layen şunları vurguladı: Üye ülkelerimiz Kıbrıs ile Yunanistan yasal egemenlik haklarının korunmasında her zaman Avrupa’nın desteğine güvenebilirler”.

Politis gazetesi aynı konudaki ana haberini “İki seçenek var: Ya diyalog ya diyalog – BM Genel Sekreteri beşli konferans ve Güven Oluşturan Önlemler konusunda insiyatif ilan etti” başlıkları altında veriyor.

Gazete ön sayfasında şöyle yazıyor:

Antonio Guteres beşli konferans ve iki Kıbrıs toplum liderinin istişareleri vasıtasıyla Kıbrıs sorunu müzakerelerini yeniden başlatmak istiyor. Bütün bunlar Kıbrıs Türk toplumunun liderlik seçimlerinden sonra olacak.

Şarl Mişel Türkiye’ye karşı yaptırımlar konusuna değinmekten kaçınırken AB’nin Yunanistan ile Kıbrıs’la pratikte dayanışma halinde olduğunu vurguladı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Fon Der Layen Atina ile Lefkoşa’yla dayanışma ifade ederken Türkiye hakkında coğrafik olarak Avrupa’ya yakın olsa da faaliyetleriyle sürekli olarak uzaklaştığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Anastasiadis 27 üye ülkeden ortak tavır istdi ve çifte standart politikası yapılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Filelefteros gazetesinin ana haber başlığı:

Almanya’yı bekliyorlar – 24 Eylül’e kadar diplomatik maraton – Bugün Anastasiadis Merkel ile iletişim kuracak

Haberde şöyle yazıyor:

Kritik Avrupa Konseyi toplantısına bir hafta kala diplomatik maraton hızlanıyor. Gerginliğin giderilmesi amaçlı istişarelerin ağır yükünü sırtlamış olan Almanya taraflarla görüşmelerini sürdürüyor. Merkel gerek Yunanistan Başbakanı Mitsotakis gerekse de Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Alman Şansölyesi bugün Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile konuşarak Doğu Akdeniz’deki durumu görüşecek.

Anastasiadis-Merkel görüşmesinde Alman Şansölyesinin gerek Doğu Akdeniz’de gerginliğin düşürülmesi gerekse de Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaptırımları konusu hakkında Anastasiadis’e yön bildirme ihtimali mevcut. Cumhurbaşkanı her şeyin önümüzdeki Perşembe Brüksel’de açıklığa kavuşacak olması nedeniyle Merkel’den nihai bir şey duymayı beklemiyor.

Lefkoşa ilk aşamada Türkiye’nin tahriklerinin durdurulmasını bekliyor. Aksi takdirde Avrupa’nın önlem almaktan başka yolu olmadığını her düzeyde vurguluyor.

Kıbrıs Hükümeti Türkiye’nin Kıbrıs’la diyalog masasına oturmayacağını biliyor ancak Şarl Mişel’in de söylediği gibi bu durum Türkiye’nin tahriklerini devam ettirmesi yönünde gerekçe olamaz.

Haravgi gazetesi de ana haberinde aynı konuyu işliyor. Haberi “Kıbrıs sorununun çözüm yolunu öne çıkaralım – Türkiye’ye yaptırım ama şimdi değil… - Avrupa Komisyonu: Türkiye’nin komşularını korkutmakta hiçbir gerekçesi olamaz – Oruç Reis gemisi servis çalışmalarından sonra Meis adasının güneyine dönecek – Kaymakçı 2016 açıklaması temelinde diyaloğun başlamasını bekliyor” başlıkları altında veriyor.

Gazetenin haberinden bazı alıntılar:

Avrupa Konseyi Başkanı Şarl Mişel dün Yeşil Hatta yürüyüş yaptıktan sonra twitterde şöyle yazdı.

“Bir ada – iki toplum. Belirli işbirliği insiyatifleri hakkında bilgi edindim, barışçıl bir çözüm hakkındaki düşüncelerini dinledim. AB BM başkanlığında barış sürecine daha fazla katkı yapmalıdır.

Komisyon Başkanı Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile başbaşa yaptığı görüşmede çok taraflı konferans konusunda bazı açıklamalar yaptıysa da olayın tüm boyutlarını açabilecek durumda değildi. Şarl Mişel’in bu toplantıda bulunacak olan Kıbrıs Cumhuriyetini Türkiye’nin tanıyıp tanımayacağı, Kıbrıs’ın MEB’ndeki ve Maraş’la ilgili tahriklerine son verip vermeyeceği konusunda cevapları yoktu. Elimize ulaşan bilgilere göre Mişel’in çok taraflı konferans konusundaki önerisi henüz çok erken bir aşamada bulunuyor. Konsey Başkanı Atina ve Lefkoşa ziyaretlerinde bu öneriye iki başkentin cevap vermeye hazır olup olmadığı ve bunun hangi koşullar altında olacağı konusunda nabız yokladı.

Haravgi gazetesi ilgili haberinde AKEL Basın Sözcüsünün dün yaptığı açıklamayı veriyor. Stefanos Stefanu Kıbrıs sorunu tarihinde ilk kez bu kadar büyük bir durgunluk dönemi yaşanırken Doğu Akdeniz’deki gerginliğin giderilmesi yönündeki uluslararası çalışmaların nesnel olarak Kıbrıs sorununu da çerçeveye koymasının ayrı bir önemi olduğunu söyledi. Stefanu Cumhurbaşkanı Anastasiadis ile Hükümetin tarafımızın Kran Montana’da kalındığı yerden ve Guteres çerçevesinde ve sağlanan yakınlaşmaları önkoşulsuz muhafaza etmek kaydıyla müzakerelere başlamaya hazır olduğu konusunda net ve ikna edici bir mesaj vermesi gerektiğini söyledi.

Stefanu “yükselen Türk tahrikleri, Maraş’la ilgili riskler, devam eden işgal ve bölünmüğün karşısında tarafımız Kıbrıs sorununu iki toplumlu iki bölgeli, BM kararlarında yer aldığı gibi siyasi eşitliğe sahip bir çözüm yolunu ilerletmelidir” dedi.

Gazetelerin ana haberleri böyleydi. Gazetelerin diğer haberlerinden seçmeler:

Haravgi gazetesi

Sanata sınır koymaya çalışıyorlar – ELAM ile DİSİ öğretmenin tabloları konusunda tepki gösterdi…

Öğretmen ve sanatçı Yorgos Gavriil tarihi ve dini kişilikleri farklı bir bakış açısıyla tasvir eden tabloları nedeniyle iki gündür sosyal medyada aşırı sağ ve sistemik sağ kesimler tarafından saldırılarla karşılaşıyor. Orta öğretimde sanat öğretmeni olan Yorgos Gavriilidis hakkında, Eğitim Bakanlığı, disiplin araştırması kararı aldı. Sanatçının tabloları arasında Grivas’ın ve Başpiskoposun heykellerine işeyen bir köpek, Omonia atkısı takan ya da motosiklete binen, çıplak veya tel örülerin arkasında föçmen çocuklarıyla birlikte olan bir İsa tasvirleri var. Sanatçı bu çalışma dizisine anti sistemik sanat adını vermiş. Sosyal medyadaki bir kesim Gavriil’in dini kişiliklere ve sembollere saygısızlık yapmasından söz ederken diğer bir kesim sanatçı olsa bile bazı şeyler konusunda farklı düşünse de saygı göstermesi gerektiğini söylüyor. Sanatçının yanında yer alan bir kesim sanatın sınırı olmadığını savunurken aynı taraftan bir başka kesim de sanatı rahatsız etmenin üçüncü dünya ülkelerine özgü bir tutum olduğunu savunuyor.

Haravgi gazetesine konuşan Yorgos Gavriil bu çalışmalarına tepki gösterilmesini zaten beklediğini söyledi. “Sanatım vasıtasıyla çalışmalarımda duygularımı, deneyimlerimi, yaşadıklarımı ve sorunsallarımı ifade ediyorum. Bu dizi çalışmalarımda da bunu yaptım” diyen Gavriil kimsenin sanatçının sınırlarını belirleyemeyeceğini savundu ve “eğer sınır varsa orda sanat yoktur” dedi ve “birisi sanata sınır koyuyorsa da onun sanattan haberi yoktur” şeklinde ekledi. Hakkında başlatılan disiplin araştırması hakkında ise bunun komik olduğunu çünkü sanatçı yanının ve üretiminin öğretmen özelliğiyle hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.

Bu arada ELAM olay hakkında tepki ifade ettikten sonra DİSİ de onun yolunu izleyerek ve “vatan, din, aile” dogmasını savunarak tepkisini ortaya koydu.

Haravgi’den diğer bazı başlıklar:

-       24 Eylül Perşembe günü yerel yönetimde bir saatlik iş durdurma eylemi

-       Düşük emekli maaşı alanlara haksızlık. Emekliler emeklilik maaşlarından yüzde 12 kesintisinin kaldırılmasını talep ediyor

-       Omonia dün akşamki maçta tarihine layık olduğunu kanıtladı

Sırbistan’ın Kızıl Yıldız takımını penaltılara kalarak 4-2 yenen Omonia devam edecek gruplara girmeyi başardı ve halkını sokaklara döktü. Zafer sevinci.

Filelefteros gazetesi:

-       Yılın başlarında çocuk pornografisi yapma suçundan yargılanıp suçlu bulunan polis 6 ay hapis yattıktan sonra işine geri döndü. Polis Müdürlüğü korona virus nedeniyle, ilgili polisin, disiplin soruşturmasına tabi tutulmadığı açıklaması yaptı.

-       Klima cihazlarının okullara girmesi beş yıl alacak.

Bakan büyük bir hazırlık dönemi gerktiğini açıkladı. Veliler maske takma zorunluluğuna karşı bastırıyor. Okullara klima yerleştirilmesi olumlu bir adım olmakla birlikte uzun ve iyi değerlendirilmiş bir hazırlık süreci gerektiriyor.

-       Britanya’da okuyacak ve şu anda askerlik görevini yapan öğrencilerin yüksek okul harcı ödeyecek olması konusunda partiler şimdi de “ama” diyerek suçu Hükümete yüklüyor.

-       Kıbrıs’ın AB’nin 1 milyarlık ekonomiyi kalkındırma fonundan yararlanabilmesi için önümüzdeki 15 gün içinde Ekonomi Bakanının Hükümetin ilerleteceği reform planını hazırlayıp sunması gerekiyor. Planın ilerlemesi için partilerin de onayı gerekiyor.

-       2010 ile 2020 yılları arasında toplam 420, 18 yaş altı genç, çocuk sığınma evlerinden ve ailelerinden kaçtı. Yurtlardan kaçan çocukların sayısı 376, evden kaçanların sayısıysa 44’tü. Bunlardan 18’i hakkında bugüne kadar haber alınamadı.

Alithia gazetesi:

-       PASİDİ’de güçlü yeni başkan

Kamu Çalışanları Sendikası Pasidi’de 24 yıl sonra başkan değişikliği oldu. Glafkos Hacipetru geçmişte kaldı, Stratis Mattheu ile yeni bir çağ başlıyor.

-       Yüksek Mahkeme terörist olduğu konusunda bilgiler olan bir göçmeni daha serbest bıraktı. Menoya Göçmen Tutukevinde tutuklu bulunan göçmen Yüksek Mahkeme kararıyla serbest bırakıldı.

-       Siyasal Platform büyüyor

DİKO’dan ayrılarak Siyasal Platformu kuran beş eski DİKO üyesi Salı günü gerçekleştirdikleri toplantıdaki katılımdan son derece memnun kaldı. Yapılan açıklamada kendilerini destekleyen 70 Diko üyesinden söz edildi.

Politis gazetesi:

-       El Cezire’ye sızıntı – Meclis kendi kendini araştırdı

El Cezire’ye bilgi sızdırılması olayını araştıran Meclis içi soruşturmayı kendisi de şüpheli olan Meclis Müdürü yönetti. Araştırma dikkatleri bir milletvekili ve iki yardımcısına yöneltti. Araştırmanın sonucunda hiçbir sızdırma olmadığına karar verildi.

-       Başpiskopos sanat çalışmalarında dine saygısızlık eden öğretmenin görevden alınmasını istiyor.