22/3/18

FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi bugün başlayacak olan Avrupa Birliği zirvesinde Lefkoşa’nın elde etmesi beklenen güçlü koz. Gazeteye göre bugün Brüksel’de başlayacak ve iki gün sürecek Avrupa Birliği zirvesinde oylanacak ortak sonuç deklarasyonu aracılığıyla Lefkoşa ile Atina’nın Avrupa-Türkiye buluşması öncesi güçlü bir koz elde edeceğine ilişkin bilgiler alınıyor. Filelefterosun elde ettiği bilgilere göre 28 üye ülkenin onayına tabi Sonuç Deklarasyonu Taslağı ilk kez Avrupa Birliği’ni Kıbrıs Cumhuriyeti Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde ve Ege’de durumu ve bunun bir sonucu Türk tahriklerini sürekli izleme durumuna sokuyor. Taslakta, Avrupa Birliği’nin gelişmeleri izleyeceği not ediliyor. Türk tahriklerinin yeniden canlanması durumunda ve Erdoğan ile Özersay’ın Kıbrıs Cumhuriyeti Münhasır Ekonomik Bölgesi’ne yönelik son uyarıları ışığında bu büyük bir olasılık olarak görülüyor, Avrupa Birliği’nin konuya eğilmesi için Lefkoşa bu atfa yatırım yapıyor. Bunun yanı sıra elde edilen bilgilere göre Taslak’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik hakları hatırlatılıyor ve Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in Genel İşler Konseyi’nde “Sonuç deklarasyonunda Türkiye’nin tehdit edivi faaliyetleri mahkum edilmelidir” şeklinde talep ettiği gibi ilk kez Türkiye’nin tavrı mahkum ediliyor. Daimi Temsilci Nikos Emilyanidu da daha önce diplomatik düzeydeki hazırlık toplantıları çerçevesinde Kıbrıs’ın bu talebini gündeme getirmişti. Filelefterosun elde ettiği ve çakışan bilgilere göre bugün Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in Avrupa Konseyi Başkanı Donals Tusk ile görüşlmesi sırasında bağlamaya çalışacağı Sonuç Deklarasyon Taslağı şu unsurları içeriyor:
-Türkiye’nin Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde ve Ege’deki faaliyetlerini şiddetli bir biçimde mahkûm ediyor ve Kıbrıs ile Yunanistan’a dayanışmasını iletiyor.
-2014 Sonuç Bildirgesini, 2015 “karşı açıklamasını” hatırlatıyor ve Türkiye’ye söz konusu faaliyetlerini sonlandırma ve Kıbrıs’ın doğal kaynaklarını Avrupa ve uluslararası hukuka uygun bir biçimde araştırıp değerlendirme egemenlik haklarına saygı göstermesi çağrısı yapıyor.
-Türkiye’ye Kıbrıs Cumhuriyeti dâhil Birlik üyesi olan komşularıyla ilişkilerini normalleştirmesi çağrısında bulunuyor.
-Avrupa Konseyi bu konuları izlemeye devam edeceğini belirtiyor.
Bunlara paralel Avrupalı vatandaşların Türkiye’de tutuklanmasıyla ortaya çıkan sorunların kısa sürede çözümünü istiyor. Bu talebin Erdoğan rejimi tarafından tutuklanan iki Yunanlı askerin serbest bırakılmasını kapsadığı da öngörülüyor. Lefkoşa ve Atina’nın amacı Zirve’de, bir pusulayı teşkil edecek ve 28’lerin görevi olarak belirlenecek güçlü bir metne mühür basılmasını ve Konsey Başkanı Tusk’un 26 Mart buluşmasında bunu Türkiye Cumhurbaşkanı’na iletmesini sağlamak. Cumhurbaşkanı Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras Türk tahriklerinin ele alınacağı bu akşamki Zirve çalışma yemeğinde bu yönde tavır ortaya koyacak. Bununla birlikte hem Kıbrıs Hükümet hem de Brüksel’deki kaynaklar Erdoğan’ın Varna’da takınacağı tavırla ilgili sahte beklentiler içerisinde olunulmadığını söylüyorlar. Ankara’nın Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesi ve Ege konularında tavır değişikliğine gitmesini “imkansız” olarak görüyorlar.

POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi Başsavcı Kostas Kliridis’in dün Savcı Eleni Loizidu ile ilgili açıklaması. Gazeteye göre Başsavcı Kostas Kliridis Savcı Loizidu ile ilgili dünkü bildirisinde sadece üç disiplin suçuna dikkat çekti ve konuyu Kamu Hizmetleri Kurulu’na havale etti. Buna karşı gazetecilere yönelik cezai dava tehdidi ise var olmaya devam ediyor. Loizidu’nun emailleri ile ilgili davada Başsavcı Kliridis Loizidu’ya sadece görevi ile ilgili olarak kullandığı bilgisayarını açıkta bırakmak suçlaması yöneltti. Diğer konularda ise Başsavcının tüm uğraşı uluslararası medyaı meşgul eden ve Cumhurbaşkanı Anastasiadis’e göre Kıbrıs’ın gerek Avrupa Birliği gerekse de Rusya ile ilişkilerinde sorun yaratan somut davayı düşürmek yönünde oldu. Loizidu sonuçta disiplin suçlamasıyla Kamu Hizmetleri Komisyonu’na havale edildi. Böylece davanın özü, yani emalilerinde yazdığı gibi Loizidu’nun Moskova’nın direktifleriyle görev yaptığına ilişkin suçlamalar Savcının bilgisayarı gibi çöp sepetine atıldı.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
- Enerji Bakanı Yorgos Lakkotrpis Kıbrıs Cumhuriyeti’nin enerji programının önceden belirlendiği şekliyle devam ettiğini söyledi. Mısır’a doğal gaz satım müzakerelerinin ileri bir noktada olduğunu belirtti. Afrodit, Kalipso ve daha başka olası alanlarından çıkacak doğal gazın değerlendirileceğini ifade etti.

HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi Kooperatif Merkez Bankası’nın satış süreci. Gazeteye göre AKEL, Anastasiadis Hükümeti’nin açıklamaları ile yaptıkları arasındaki farkın Kooperatif konusunda da ortaya çıktığına dikkat çekti. AKEL, banka yöneticilerinin bankanın daha çekici olması için iyi ve kötü olarak ikiye ayrıldığını söylediklerine dikkat çekerek bu uygulamayla binlerce kredi kullanıcısının zorda kalacağına vurgu yaptı. AKEL Basın Sözcüsü Stefanos Stefanu Hükümetin önceleri Kooperatifi gerçek sahiplerine geri vereceği sözü verdiğini, sonra vatandaşlara vereceğini açıkladığını, daha sonra hissesinin %25’ni devlet elinde tutarken Borsa’ya sokma kararı aldığını ancak bunların hiçbirini hayata geçirmediğine dikkat çekti. Stefanu bu arada bankanın geri dönmeyen kredileriyle ilgili ne yapılacağı, mal varlığının ve vergi mükelleflerinin parasıyla bankaya konan sermayenin ne olacağı sorusuna Hükümetin yanıt vermediğini de vurgu yaptı.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
-Doğu Akdeniz’de doğal gazla ilgili başlayan 5. Kongrede dikkatler Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesinde 6,10 ve 11. Parsllere odaklandı. Somut olarak ENİ şirketinin Araştırma Dairesi Sorumlusu Luka Berteli ENİ-TOTAL ortaklığının 6. Ve 11. Parsellerde daha fazla perspektif olgusunu incelediğini ve “Kalipso” hedefinden de ticari kullanımı incelemeye aldığını söyledi. Berteli konuşmasında ses tonunu alçakta tutsa da Mısır’ın Zohr havzasının Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesine de genişlediği görüşünü tekrarladı. TOTAL-ENİ’nin “Onisiforos” ile “Kalıpso” alanalrında gerçekleştirdiği iki sondaj çalışmasındaki bulgular temelinde bu görüşü ortaya koydu. İtalyan yetkili bu arada Exxon-Mobil’in 10. Parseldeki sondajını beklediklerini de ifade ederken bunun da Zorh modeli için bir deneyim olacağına dikkat çekti. Berteli Kalipso alanındaki doğal gazın ticarileştirilmesiyle ilgili olarak da önceli Mısır’daki var olan doal gaz sıvılaştırma rafinesine verdi. Sıvılaştırlmış doğal gazın buradan Avrupa ve Doğu Akdeniz’de daha başka pazarlara ulaştırılabileceğini belirtti. East Med hattıyla ilgili olaraksa dolaylı da olsa şirketinin çekincelerini ortaya koydu. Özellikle Avrupa’ya yeni boru hatlarının yığınsal yatırımı ve geniş ülkeler nezdinde siyasi kabul gerektirdiğini söyledi. 3. Parsele ilişkin olarak ise herhangi bir atıfta bulunmadı.

ALİTİA gazetesinin bugünkü ana haberi “Diş Biliyorlar” başlığı altında Avrupa’nın Türkiye’ye yaklaşımı. Gazeteye göre Avrupa Birliği’nin bugün Brüksel’de başlayacak zirvesinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yönelik tahrik edici faaliyetleri nedeniyle Türkiye’ye karşı sert bir tavır alması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanı Tsipras’ın Avrupalı ortaklarıyla temaslarında işlerini iyi yaptıkları belirtiliyor. Bunun sonucu da Brüksel’den gelen haberlere göre Zirve’de güçlü bir pozisyon elde edilecek.

Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
- DİSİ Başkanı Averof Neofitu Kıbrıstürk tarafından ve Kıbrısrum toplumunda Kıbrıs sorununun çözümünde iki devletlilikle flört edenlere ve buna atıfta bulunanlara net yanıt verdi. Böylesi bir şeyin kabul edilir olmadığını ve bunun siyasi bir yanılma ve ütopya olduğuna vurgu yaptı. Kıbrıstürk toplumunda, Türkiye’de ya da Kıbrısrum toplumunda bazılarınca gizlice kadife bir ayrılık ya da resmi bir ayrılık değerlendirmesi yapanların siyasi sahtekarlar olduğunu söyledi. Böylesi bir şeyin ne uluslararası toplum ne de Avrupa tarafından kabul edileceğine dikkat çekti. Böylesi bir şeyin Avrupa için sonun başlangıcını teşkil edeceğini ifade ederken böylesi bir durumda Avrupalıların Katalanlara ve Basklılara, Belçika’da Flamanlara ne diyeceklerini sordu.